by osen
Share
Yazan: osen
Paylaş

Hepimiz hayatımızda bazen düzenli olmayı ya da her şeyi mükemmel yapmayı isteyebiliriz. Ancak bazı insanlar için bu istek, her anı, her düşünceyi kontrol etme ihtiyacı haline gelebilir. İşte bu noktada Obsesif Kompülsif Kişilik Bozukluğu (OKKB) devreye girer.
OKKB, bir kişinin sürekli olarak belirli düşüncelere takılması ve bu düşüncelerle başa çıkabilmek için tekrarlayan davranışlar sergilemesiyle tanımlanır. Örneğin, bir kişi sürekli ellerini yıkama ihtiyacı hissedebilir ya da her şeyin mükemmel ve düzgün olması gerektiği fikriyle sürekli bir kaygı duyabilir. Bu düşünceler, kişinin hayatını zorlaştırabilir ve günlük işlerini yaparken ciddi bir engel oluşturabilir.
Birçok insan OKKB’yi “mükemmeliyetçilik” olarak tanımlar, ancak bu bozukluk, yalnızca her şeyin düzgün olmasını istemekten daha fazlasıdır. OKKB’li kişiler, belirli düşünceler ya da davranışlar hakkında yoğun bir şekilde endişelenirler ve bu düşüncelere karşı büyük bir kontrol ihtiyaçları duyarlar. Örneğin, bir kişi odasını düzenli tutmak isteyebilir, ancak OKKB’si olan biri, her eşyanın tam doğru şekilde yerleştirilmesi gerektiğini düşünür ve bu düşüncelerle gününü geçirir.

Bu tür düşünceler ve davranışlar, kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Sosyal ilişkilerde zorlanmalar yaşanabilir, çünkü kişiler çevrelerinde her şeyin düzenli ve kontrollü olmasını bekler. Aynı zamanda, bu bozukluk, kişinin kendine olan güvenini de zedebilir, çünkü sürekli olarak “doğru” bir şey yapmaya çalışmak, kişi üzerinde büyük bir baskı oluşturur.
OKKB’yi yaşayan bir kişi için önemli olan şey, bu düşüncelerle başa çıkabilme yollarını öğrenmektir. Terapi ve bazen ilaç tedavisi, bu bozukluğu yönetmeye yardımcı olabilir. Bu süreçte, kişinin kendi düşünce ve davranışlarını fark etmesi, onları daha sağlıklı bir şekilde değiştirmesi ve daha esnek bir yaklaşım geliştirmesi önemlidir.
Sonuç olarak, OKKB, düşüncelerin ve davranışların kontrol edilmesi gereken bir noktaya gelmesiyle tanımlanır. Ancak bu, hayatı her zaman zorlaştıran bir durum olmak zorunda değildir. Yardım almak ve destek bulmak, bu durumla başa çıkmada büyük bir fark yaratabilir.
OKKB’nin Belirtileri ve Örnekler
OKKB, kişilerin sürekli olarak belirli düşüncelere odaklanmalarına yol açar. Bu düşünceler, onların günlük yaşantısını etkileyebilir. İşte birkaç örnek:
1. Mükemmeliyetçilik ve Düzen Takıntısı: Bir kişi, her zaman mükemmel bir iş yapmak zorunda olduğuna inanabilir. Örneğin, evini temizlerken, her şeyin “tam doğru” olması gerektiğini düşünür. Eşyaların belirli bir düzende olması, kitapların tam sıralanmış olması gibi küçük ayrıntılara odaklanabilir. Bu kişi, odada en küçük bir düzensizlik gördüğünde, tekrar her şeyi baştan yapmak isteyebilir. Bu, gündelik yaşamda zaman kaybına ve aşırı stres yaratabilir.
2. Tekrarlayan Davranışlar: OKKB’li bir kişi, belirli bir düşünceyi kafasında defalarca tekrar eder. Örneğin, sürekli ellerini yıkama ihtiyacı duyabilir. “Ellerimde kir var mı?” ya da “Ellerim temiz mi?” gibi düşünceler, kişiyi tekrar tekrar el yıkamaya iter. Hatta bazen, ellerini yıkama sayısının belirli bir sayıya ulaşması gerekebilir. Bu tür tekrarlayan davranışlar, kişinin zamanını ve enerjisini tüketebilir.
3. Kontrol Etme İhtiyacı: OKKB’si olan biri, sürekli kontrol etme ihtiyacı hissedebilir. Örneğin, bir kişi kapıyı kilitlediğinden emin olmak için defalarca kontrol edebilir. Kapının kilitli olup olmadığını kontrol etmek için birkaç kez geri dönüp bakabilir. Bu, normalde birkaç saniye sürebilecek bir işin uzun süre sürmesine ve kişinin zamanını kaybetmesine neden olabilir.
4. İlişkilerde Zorluklar: OKKB’si olan bir kişi, partnerinden ya da arkadaşlarından sürekli bir düzene uymalarını ve her şeyin “doğru” yapılmasını isteyebilir. Örneğin, evin içinde belirli bir yerin düzenli olmasını, yemeklerin belirli bir sırayla yenmesini, ya da eşyaların belirli bir şekilde yerleştirilmesini bekleyebilir. Bu tür takıntılar, ilişkilerde gerginlik yaratabilir, çünkü diğer insanlar bu katı kurallara uyamayabilir.
5. Kusursuz Olma İhtiyacı: OKKB’li bir kişi, yaptığı her şeyin mükemmel olmasını isteyebilir. Bu, kişiyi aşırı derecede eleştirici yapabilir. Örneğin, işyerinde ya da okulda, çok küçük bir hata bile büyük bir endişeye yol açabilir. Kişi, en ufak bir hata yaptıysa kendisini başarısız hissedebilir, hatta bu hata hakkında saatlerce düşünerek kendisini suçlayabilir.
OKKB İle Başa Çıkmak
OKKB, zamanla kişinin hayatını zorlaştırabilecek bir durum haline gelebilir. Ancak, bu bozuklukla başa çıkmak mümkündür. Tedavi, genellikle terapi ve bazen ilaçlarla yapılır. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), OKKB’nin tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu terapi, kişilerin takıntılı düşüncelerini anlamalarına ve bu düşüncelerle daha sağlıklı başa çıkma yolları öğrenmelerine yardımcı olur.
Örnek Terapötik Yöntemler:
Kişiye, takıntılı düşüncelerle yüzleşmesi ve onlara daha esnek bir şekilde yaklaşması öğretilir.
Teşvik edilen “bırakma” teknikleriyle, kişiye takıntılı davranışlarını durdurma konusunda yardımcı olunur. Örneğin, ellerini yıkama ihtiyacı duyduğunda, kişi bunu ertelemeye çalışabilir ve zamanla bu ihtiyacı azaltabilir.
Kişinin aşırı düzen takıntısı olduğu durumlarda, düzensiz bir duruma maruz kalması sağlanarak, bu durumun başa çıkılabilir olduğunu fark etmesi sağlanır.
Sonuç
OKKB, hayatta bazen zorlayıcı olabilir, ancak bu, insanın hayatını yönetmek ve denge kurmak için yapabileceği birçok şey olduğu anlamına gelir. OKKB, mükemmel olma arzusunun getirdiği bir durumdur, ancak bu durum, kişilerin sağlıklı bir yaşam sürmelerine engel olmamalıdır. Tedaviyle, kişilerin takıntılı düşünceler ve davranışlarla başa çıkabilmesi ve yaşam kalitelerini artırmaları mümkündür. Unutmayın, kimse mükemmel olmak zorunda değil.
Sadece sayılardan ibaret olmayan matematik, evrenin en derin işleyişinin birer temsili olarak insan zihninde ortaya çıkmaktadırlar.
Sadece sayılardan ibaret olmayan matematik, evrenin en derin işleyişinin birer temsili olarak insan zihninde ortaya çıkmaktadırlar.
Sadece sayılardan ibaret olmayan matematik, evrenin en derin işleyişinin birer temsili olarak insan zihninde ortaya çıkmaktadırlar.
Sadece sayılardan ibaret olmayan matematik, evrenin en derin işleyişinin birer temsili olarak insan zihninde ortaya çıkmaktadırlar.

